“Türkiye ve AB Ortak Değerleri: Eğitim Sistemine Yansımaları” konferansı
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin, “Türkiye’de seçilmiş iradeye, demokrasimize, hukuk devletimize yönelik tarihte eşi görülmemiş bir saldırıyla karşı karşıya kaldığımız bir günde AB başta olmak üzere Batılı dostlarımızı yanımızda görmek isterdik. Bu, bizim için AB’nin bu değerlere yeterince sahip çıkmadığı adına bir örnektir” dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından “Öğrenciler AB’yi Öğreniyor Projesi” kapsamında bir otelde ikincisi düzenlenen “Türkiye ve AB Ortak Değerleri: Eğitim Sistemine Yansımaları” başlıklı uluslararası konferans Ankara’da başladı. 16-17 Kasım tarihleri arasında devam edecek konferansa Avrupa’dan ve Türkiye’den çok sayıda AB ve eğitim uzmanı katıldı. Konferansta toplumda AB ortak değerlerine ilişkin farkındalığın yükseltilmesinde eğitimin ve yaratıcı dramanın nasıl bir araç olabileceği konusu ele alınıyor.
Konferansın açılışında konuşan Millî Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin, Öğrenciler AB’yi Öğreniyor Projesi’nin temel çıkış noktasının Türkiye’nin AB üyeliği sürecinde kamuoyu desteğinin azalmaya başladığı bir dönemde bu desteği artırmak ve bu sürecin daha sağlıklı yürümesi için öğrencilere okullarda AB’yi ve AB değerlerini öğretmek olduğunu söyledi. Projeyi sağlıklı ve heyecanla yürüttüklerini ifade eden Tekin, “Bu projenin tek hedefi vardı, Avrupa Birliği sürecine katkı sağlamaktı. Bunun için de bir tane temel parametremiz vardı; Türkiye’de öğrencilerin Avrupa Birliği’ni hem kurumsal yapı itibarıyla hem de değerler itibarıyla öğrenip özümsemelerini arzu ettik. Ulus devlet paradigmasının dayattığı, siyaset tarafından çizilmiş doğal olmayan sınırların aşıldığı, evrensel değerler çerçevesinde sınırların yeniden değerlendirildiği bir dönemde Avrupa Birliği’nin sosyo-politik, ideolojik sınırlarla sınırlandırılamayacağına ilişkin değerlerinin öğrencilerimiz açısından bilinmesi için önemliydi” diye konuştu.
İnsanlığın evrensel ortak değerlerin ve bu değerlerin üretildiği, korunduğu coğrafi alanın tarih boyunca yer değiştirdiğine değinen Tekin şunları kaydetti:
“Bu değerler sadece AB’nin değerleri değil, insanlığın ürettiği ortak değerlerdir. Bu değerler zamanla yer değiştirirler. Bu evrensel değerleri, o coğrafyaya insanlık adına verilmiş bir emanet olarak görüyoruz. Dolayısıyla Batı bu emaneti, insanlığın ortak birikiminin ürünü olan bu emaneti korumakla mükelleftir. Demokrasi, insan hakları, hukuk devleti gibi kavramlar insanlığın ortak birikimidir. Bugün AB, bu değerlerin önemli koruyucularından bir tanesidir. Biz de bu yola çıkarken temel hedefimiz, insanlığın ortak birikim olan bu değerleri çocuklarımıza öğretmekti.”
Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğinin kendilerini çok da ilgilendirmediğini belirten Tekin, temel hedeflerinin evrensel değerlerler bağlamında oluşan bu birikimin öğrencilere aktarılması olduğunu vurguladı.
“İnsanlığın ortak birikimine sahip çıkmak noktasında AB’den yeterince destek alamadık”
Hem Türkiye- AB ilişkileri açısından hem de evrensel değerlerin Avrupa Birliği tarafından korunmasına ilişkin algılar itibarıyla bazı problemlerle karşı karşıya kalındığının altını çizen Tekin, AB ülkelerinin 15 Temmuz darbe girişimi sürecinde yeterli tepkiyi göstermediğini dile getirdi. Tekin, Yunan filozof Platon’un ideal devlet anlayışını hatırlatarak, “Platon’a göre bir ideal kavramlar vardır, bir de bu kavramların bozuk birer kopyası vardır. Bunlar zamanla bozulurlar. Bu bağlamda bugün Türkiye’de yaşadığımız olağan dışı süreçte, insanlığın ortak birikimine sahip çıkmak noktasında AB’den yeterince destek alamayışımızı bununla açıklıyorum” ifadelerini kullandı.
“Evrensel değerleri birer put haline getirip, işimize gelmediği zaman putları yersek bu insanlığa ihanettir”
Hz. Ömer’e ait, “İslamiyet öncesi helvadan putlar yapardık, savaş esnasında putlara tapardık, savaş sonrası acıktığımız zaman putlarımızı yerdik” anekdotunu aktaran Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün içinde bulunduğumuz durumu bu referansla açıklamak istiyorum. Bu evrensel değerlerin bir emanet olduğuna, bozulmadan yaşanması gerektiğine inanıyorum. Eğer, bunları birer put haline getirip işimize gelmediği zaman bu putları yersek bu insanlığa, evrensel birikime ve tarihsel sorumluluğa ihanettir. İnsanlık olarak demokrasi, insan hakları ve hukuk devleti gibi evrensel değerlere sahip çıkmalıyız. Biz bu mücadeleyi yürütürken aslında en önemli paydaşımız AB’yi yanımızda görmek isterdik ama Türkiye’de seçilmiş iradeye, demokrasimize, hukuk devletimize yönelik tarihte eşi görülmemiş bir saldırıyla karşı karşıya kaldığımız bir günde AB başta olmak üzere Batılı dostlarımızı yanımızda görmek isterdik. Bu, bizim için AB’nin bu değerlere yeterince sahip çıkmadığı adına bir örnektir. Umarım bundan sonraki süreçte AB bu emanete daha iyi sahip çıkar, aksi takdirde çocuklarımıza öğrettiğimiz değerleri yeterince tanıtmamış oluruz. Bu proje de başarısız olur. Çünkü bir taraftan demokrasi, hukuk devleti gibi kavramların AB’nin bir değeriymiş gibi sunulup, diğer taraftan demokrasimize saldırı olduğunda AB’nin bu süreçte bu değerlere sahip çakmamış olması çocuklarımız için de bir problemdir. Bu değerleri gelecek kuşaklara aktarmak tarihsel bir sorumluğumuzdur.”
“Bu değerler sadece AB’ye özgü olan değerler değildir”
Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürü Funda Kocabıyık ise projenin 25 Aralık tarihi itibarıyla sona ereceğini belirterek, “Öğrenciler AB’yi Öğreniyor Projesi’nin en önemli odak noktası Avrupa Birliği ortak değerleri ve temel haklar konusunda toplumumuzun farkındalığını artırmak ve bilgi düzeyini yükseltmektir. Ancak burada şu konuya açıklık getirmek isterim ki; bu değerler AB ile ortaya çıkan ve sadece AB’ye özgü olan değerler değildir. Bu değerler bugün tüm uygar dünyanın kabul ettiği ve mümkün olduğunca ülke politikalarında yer vermeye çalıştığı evrensel değerlerdir. Temelde bu değerler insan hakları, demokrasi, hukukun üstünlüğü, adalet, ifade özgürlüğü, eğitim hakkı, çocuk hakları, kadın-erkek eşitliği, çevre hakkı, kent hakkı v.b. gibi aslında insan ve uygar bir toplum olmanın bir gerekliliği olan değerleri kapsamaktadır” şeklinde konuştu.
Söz konusu değerlerin toplum tarafından içselleştirilip güncel hayatta kullanıldıkça anlam kazanacağını ifade eden Kocabıyık, “Gelişmeye açık bir toplumsal dinamiği sağlamanın yolu da ortak değerlerde buluşmaktan ve onları kullanmaktan geçmektedir. Avrupa Birliği de bir siyasi ve sosyal kaynaşma projesi olduğu için bu değerlerin tüm üye ve aday devletler tarafından kabul edilmesine önem vermektedir. Bu evrensel değerlerin önemi hakkında hedef kitlemizi bilgilendirmek için yürüttüğümüz faaliyetlerden biri de ortak değerleri ve temel hakları eğitim sistemine aktarmanın yöntemleri üzerine düşünmek ve tartışmak üzere uluslararası konferanslar düzenlemek oldu” açıklamasını yaptı.
Avrupa Birliği’nin vatandaşlarının ekonomik, siyasi, sosyal ve kültürel alanlarda birbirleriyle kaynaşmasını amaçladığını dile getiren Kocabıyık, “Farklı kültürlere, üye ülkelerin ulusal kimliklerine, bölgesel ve yerel kamu otoritelerine saygı göstermek ortak değerlerin en temel özelliğidir. Küreselleşme eğitimin uluslararası hale gelmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Dolayısıyla evrenselliği kanıtlanmış ve sadece AB ülkeleri değil, tüm demokratik ülkelerce benimsenmiş ortak değerlere ilişkin öğrencilerin bilgi ve farkındalık düzeyinin artırılması ve Türkiye’nin gelecekteki olası AB üyeliği sürecinde diğer AB vatandaşları ile asgari müştereklerde buluşmasının ilk adımı olan temel değerlerin benimsenmesi önem taşımaktadır” değerlendirmesinde bulundu.
Kocabıyık, gerek konferans süresince yapılacak bilgilendirme ve etkileşimli çalışmalarla, gerekse konferans sonrası ortaya çıkacak rapor başta olmak üzere tüm çıktılarıyla konunun tartışılması için uygun bir platform sağlamasını umut ettiklerini kaydetti.
Konferans, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin, Millî Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ercan Demirci, AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Gabriel Munuera Vinals, UNESCO Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz, Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürü Funda Kocabıyık, 81 ilden İl Milli Eğitim Müdürlüğü temsilcileri, Bakanlık yetkilileri ve ilgili kurum temsilcilerinin katılımlarıyla gerçekleşti.
Kaynak
16 Kasım 2016 / http://www.istanbulhaber.com.tr/oku-haber-522929.htm